7 Mayıs 2015 Perşembe

DOLU DÜŞÜN BOŞ KONUŞ

Dolu Düşün Boş Konuş, Paris'te ve Londra'da tiyatro ve pantomim eğitimi gören ve birçok oyun yazan ve yöneten Steven Berkoff tarafından yazılmıştır. Oyunun birden fazla çevirisi vardır, ancak benim izlediğim versiyonun çevirmeni Haluk Bilginer'di. Oyunun ana odak noktası, insanların söylediklerinden ziyade düşündükleri. Anlattığı ise, her gün taktığımız maskenin arkasında gerçekten neler olduğu...


Oyunun ilk perdesi, oyuncuların dördünün parmaklıklar arkasında durup hızlı bir şekilde konuşmaları ile başlıyor. Beşinci oyuncuyu onların ortasında, ve biraz daha gerisinde, yüksek bir sandalyede otururken görüyoruz. İlk perde boyunca oturup oyunu izleyen bu oyuncu, ikinci perdede George adlı karakteri oynuyor. Yüksek bir çan sesiyle oyuncular aynı anda susuyor ve yerlerine geçiyorlar. Oyun boyunca, karakterler olayların arasında duruyor ve seyirciye dönüp düşüncelerini seslendiriyorlar. 


Oyun, herkese uygun olmasa da (komedi anlayışı farklı insanlara hitap etmeyebilir) izlemesi eğlenceli ve sonunda aslında bir mesaj veren bir oyun. Bu mesaj, espriyle beraber karışık olarak veriliyor: "Her havuzun dibi aynı". Karakterlerin küfürlü konuşması, oyuna samimi ve komik bir hava katıyor; ancak bu yüzden herkesin seveceği bir oyun olmaktan onu çıkarıyor. Buna rağmen izlerken zevk aldığım ve tavsiye edeceğim bir oyundu. 

Karakterlerin her biri değişik özelliklere sahip. Oyunda ana karakterin kim olduğu çok belli olmasa da, oyun Frank karakterinin etrafında dönmektedir. Frank, dışarıdan uyuz ama saygılı bir satıcı gibi gözüken ve içinden küfürbaz olan bir adamdır. Frank çoğu zaman başkalarına sinirlenir ancak gerçekten düşündüklerini onlara söyleyemez. Frank'in karısı Donna da aynı şekildedir; Frank'e kızgındır ve onu aslında sevmiyordur ancak bunu ona söyleyemez. Başka bir karakter olan Henry, duyguları hemen değişebilen bir karakterdir. Dans edecek kadar sevinirken bir anda oturup ağlayacak kadar üzgün olabilir. Henry, Frank'in işten arkadaşıdır ve oyunun sonunda Frank Donna'dan ayrılıp Henry ile bir ilişkiye başlar. Oyundaki kaynana karakteri oyunun başında oradadır ancak ilerledikçe daha çok arka plan karakteri olarak çıkar. Oyunun en komik ve en absürt davranan karakteridir. İkinci perdede George adlı karakterle tanışıyoruz. George, Frank'in patronudur ve oyunun sonunda Donna'yla birbirlerine aşık olurlar. 

Bazılarının gereksiz bulabileceği bu oyun, benim düşüncemle izlemeye kesinlikle değerdi. Oyunun bazı yerlerinde, hatta her yerinde denebilir, gerçek hayatproblemlerine değinilmiştir ve bu oyunu gerçekçi yapar.